ŞİFALI BİTKİLER REHBERİ



GOOGLE ŞİFALI BİTKİLER  REHBERİ  

Lütfen Alttaki Logoyu Tıklayınız
 






ŞİFALI BİTKİLER LİSTESİ 
Lütfen Alttaki Linki Tıklayınız


https://www.google.com.tr/search?q=%C5%9E%C4%B0FALI+B%C4%B0TK%C4%B0LER+L%C4%B0STES%C4%B0&rlz=1C1NHXL_trTR717TR717&source=lnms&sa=X&ved=0ahUKEwiItPbTt7fbAhUM-aQKHeHTDs8Q_AUICSgA&biw=1517&bih=735&dpr=0.9

https://www.google.com.tr/search?q=SPOR+VE+SA%C4%9ELIKLI+YA%C5%9EAM&rlz=1C1NHXL_trTR717TR717&source=lnms&tbm=vid&sa=X&ved=0ahUKEwj88ZGDrrfbAhVmOpoKHY8PBygQ_AUICygC&biw=1517&bih=735


ŞİFALI BİTKİLER



https://www.medikalakademi.com.tr/hangi-bitki-hangi-rahatsizliga-iyi-gelir-sifali-bitkiler-ve-tedavi-ettikleri-hastaliklar/

https://www.medikalakademi.com.tr/iste-7-mucize-bitki/


İnsan DNA’sını doğrudan etkileyen ve olumlu yönde geliştiren sebzeler olduğunu söyleyen Diyetisyen Emre Uzun, hayat kurtaran bu 7 sebzeyi beslenmenize kattığınızda hayat sürenizin de uzayacağını belirtiyor. Hücre tahribatını engelleyen besinler var! Pazı, kara lahana, lahana ve diğer yapraklı sebzeler yiyebileceğiniz en besleyici besinlerdir. Bu sebzeler A,B,K ve diğer vitaminler, esansiyel minerallerden kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum ve hücre tahribatını engelleyen antioksidan açısından zengindirler.

Bu besinleri beslenme düzeninizde ağırlıklı olarak tüketmeye başlarsanız, özellikle hücre tahribatının engelleyeceğinizi söyleyen Diyetisyen Emre Uzunbugün insanoğlunun hayatındaki en önemli sağlık problemlerinin hücre deformasyonuyla ilgili olduğunu vurguluyor.

Damar sertleşmesine ve kalp hastalıklarına yeşil yapraklı sebzeler

 

Yeşil yapraklı sebzeler damar sertleşmesini engellediğini ve kalp hastalıklarıyla bağlantılı inflamasyonu azaltan doğal bileşik olan fitokimyasalları içerirler. Yeşil yapraklılar vitamin, mineral, antioksidan ve fitokimyasalların etkisini arttıracak kombinasyonlar yaparak hücrelerin toksinlerden arınmasına, DNA’nın serbest radikaller tarafından zarar görmesini engellemeye ve böylece kanser hücrelerinin oluşmasını engellemede yardımcıdır.

 

Bu bağlamda hayatımıza daha çok yeşil yapraklı sebzelerden oluşan salatayı kattığımızda doğallıkla gelişen bir korunma yaratacağımızı söyleyen Diyetisyen Emre Uzun, sebzelerin gücünü kullanmayı öğrenmemiz gerektiğini vurguluyor. Türk toplumunda salata tüketme alışkanlığının   çok fazla olmadığını söyleyen Uzun, işin sağlık boyutunu halka anlatmanın son derece   önemli olduğunu vurguluyor.

Alzheimer riskine karşı da yeşilin gücü

 

Yeşil yapraklı bitkiler ayrıca vücut tarafından nitrit oksite çevrilen doğal nitrat kaynağıdır. Nitrit oksit insan metabolizması için vazgeçilmezdir. Gaz kan basıncını düşüren nitrit oksit, kan akışını destekler. Yaşınıza göre az nitrik oksit üretmektesiniz. 40 yaştan sonrasında bu seviye yarıya düşmektedir. Vücut mekanizmasının düzenli çalışabilmesi için daha çok nitratlı besin tüketmek gerekir.

Yeşil yapraklı bitkiler mental berraklığı arttırmakta, depresyonu önlemekte ve Alzheimergibi hastalıkların riskini azaltmaktadır. Öte yandan yeşil yapraklı bitkiler sindirimi hızlandırmakta ve kişiyi tok tutmaktadır. Kalorisi ve karbonhidrat içerikleri düşüktür böylece istenilen miktarda tüketilebilir.

İşte 7 mucize bitki

Kansere Karşı Pazı

 

Bu bitki en bilindik iki antioksidan için kaynaktır: Syringic asit ve kaempferol. Önce karbonhidratları basit şekere dönüştüren enzimi inhibe ederek kan şekerini düzenlemede yardımcıdır. Kansere sebep olan toksinlerden diğer hücreleri korur, inflamasyonu azaltır, kalp hastalığı, diyabet ve diğer kronik hastalıkların riskini azaltır.
Yapacağınız sandviçlerin veya wrapların içinde pazı seçtiğimizde kalori alımını korurken antioksidan alımımızı arttırmış oluruz. Pazı pişirmenin de bir tekniği olması gerektir. Yaprakları kökünden kesin, soğukken Sandviçinizi kinoa, esmer pirinç, keçi peyniri, ızgara tavuk, tatlı patates, domates ve diğer sebzelerle doldurun veya pazı kökünü sarımsak ve zeytinyağıyla soteleyin. Yaprakları, kuş üzümü, çam fıstığı ekleyin, birkaç dakika pişirip servis edin.

Gençleştirici Besin Sarımsak

 

Sarımsak; 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit, flavonoidler, çinko, magnezyum, kalsiyum, A vitamini , B ve C vitaminleri içermektedir. Diyetisyen Emre Uzun ‘’sarımsak içerdiği antioksidanlar ile sigaranın, kirlenmiş havanın ve çeşitli kimyasalların vücuda verdiği zararlı etkilerin giderilmesi ve vücuttan biriken toksinlerin atılmasına yardımcıdır’’, diyor. Ayrıca kan yağlarını azaltan, kan pıhtılaşmasını önleyen, tansiyon düşüren, kan damarlarını koruyan antioksidan, antimikrobiyal, antiviral ve antiparazitiktir.

Son yapılan çalışmalarda sarımsağın genlerimizi etkilediği bulunmuştur. Bu özelliği ile epigenetik bir besin olan sarımsak DNA diziliminde hücre yıkımını önleyerek yaşlanmayı geciktirmektedir. Doğal hayatta yaşanan stres, üzüntü, hareketsizlik hücre yıkımını arttırmaktadır. Tüketilen sarımsakla bu yıkım azalmaktadır.

Diyabete Karşı Brokoli

 

Brokolinin yüksek düzeyde başta A ve C vitamini olmak üzere yüksek düzeylerde vitamin, lif, potasyum ve kalsiyum içerir, yapısındaki sülforafen fitokimyasalları ile yüksek kan şekerinin damar çeperleri ve doku hasarına yönelik yarattığı hasarları azaltabilir. Buna ek olarak diyabetin verdiği zararı azaltmada oldukça etkilidir.
Göz sağlığı için gerekli olan lutein ve zeaxantin yönünden zengindir. Brokolinin maküler dejenerasyon, katarakt gibi göz hastalıklarında olumlu etkisinin olabileceğine dair araştırmalar bulunmaktadır. Bu içeriği ile diyabetin ilerleyen safhalarında göze verdiği zararı azaltmada oldukça yararlı olacaktır. Brokoliden en iyi faydayı almak istiyorsanız buharda hafif pişiriniz. bu sebzeden maximum fayda sağlamak için çiğ olarak tüketilmeli.

Kolestrole Kara Lahana Takviyesi

 

Diğer yeşil yapraklılar gibi kara lahana midenin asidini en iyi bağlayan sebze olduğunu belirten Diyetisyen Emre Uzun, kara lahananın kolesterolün düşmesine ve kanserden bile korumaya yardımcı olduğunu vurguluyor. Kara lahana ayrıca vücudun toksinlerden korunma sistemini de besleyici fitokimyasalları içerir.Yenmeden önce haşlanması ve sarımsak, limon suyu ile tüketilmesi uygundur.

Kan Hücrelerini Arttırmak İçin Çin Lahanası

 

Kas yapımında ve kan basıncının düşük kalmasında yardımcı potasyum açısından zengin olan çin lahanasını ülkemizde kolaylıkla bulacağımızı söyleyen Emre Uzun, bu mucize sebzeyi sofralarımıza taşımamız gerektiğini savunuyor. Beyaz kan hücrelerinin aktivitesini arttırarak vücut bağışıklık sistemini güçlendirmeye, toksin atımına yardımcı A vitamini açısından da zengindir. Susam yağı, tavuk eti ve sebze ile karışık tüketilebilir

Sebzelerin Kralı Lahana

 

Glukozinolat, kampferol gibi kansere karşı savaşan bileşikleri içeren, kalp rahatsızlıkları riskini azaltan, kan şekerini düşüren, kemikleri güçlendiren ve inflamasyonu önleyen baş sebzelerdendir. ‘Adeta sebzelerin kralı lahanadır’ diyen Diyetisyen Emre Uzun, ‘Göz hastalıklarını engelleyen lutein ve zeaxanthin antioksidanları içerdiği için çok önemlidir’ vurgusunu da yapıyor. Uzun, lahanayı doğranmış soğan ile zeytinyağında lahanayı soteleyerek, sebze ekleyerek pişirmenin en sağlıklı pişirme şekli olduğunu belirtiyor.

2 ayda tere ile kanser riskini yüzde 10 azaltın!

 

Tere kürüyle mucizenin kapılarını aralayabileceğinizi belirten Diyetisyen Emre Uzun; bu sebzenin günlük K vitamini gereksinimini karşıladığını söylüyor. K vitamini kanın pıhtılaşmasında, arter çevresinde plak oluşumunu engellemede, artirit ile ilgili kronik hastalıkları önlemede görevlidir. Diyetisyen Emre Uzun’a göre her gün tere tüketilirse iki ay boyunca, kişi DNA tahribatını engelleyebilir, kanser riskini ve trigliserid seviyesini yüzde 10’a kadar düşürebileceğini savunuyor.
 

Bir bitkinin ancak bir rahatsızlığın veya hastalığın tedavisinde veya önlenmesinde destek olacağını söyleyebilirsiniz. Bununla birlikte her bitkiyi her kişiye öneremezsiniz, çünkü bazı bitkiler vardır ki bazı hastalıklara sahip olanlar o bitkiyi kullandıklarında yarardan çok zarar görebilirler. Şifa verdiği kabul edilen her gıda gibi bitkilerin de blıelli bir miktarda kullanılmasını gerekir. Günümüz rahatsızlık ve hastalıkları önlemek veya tedaviyi desteklemek amacıyla kullanılabilecek bitkiler ve bunların hangi miktarda kullanılmaları gerektiğini, kimlere yararlı olacağı, kimlere zarar verebileceği konusu çok önemlidir

 

Hangi şifalı bitkiler kansere iyi gelir

  • Brokoli: Selenyum, potasyum, kükürt ve diyet lifi yönünden zengindir. Kansere neden olan hücrelere etki ederek ortadan kalkmasında etkilidir. İdrar yolları, kalın bağırsak ve meme kanserine karşı koruyucudur. Çiğ olarak veya buharda pişirilerek tüketilmelidir. Bknz:>>>

  • Çörek otu: Çok zengin bir vitamin ve mineral kaynağıdır. A, C, B1, B2 ve B6 vitaminleri ile selenyum, çinko, magnezyum minerallerini içeren çörek otundaki en önemli bileşim ise thymol türevi thymoquinon’dur. Thymoquinon akciğer, baş-boyun, kalınbağırsak, karaciğer, karın zarı, lösemi, lenfoma, meme, pankreas, prostat ve yumuşak doku kanserlerine faydalıdır. Günlük bir tatlı kaşığı tüketilebilir. Gebelikte kullanımı önerilmez.

  • Nar: İçerdiği bol miktardaki C vitamini, polyphenol, demir ve potasyumla bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca kolesterolü ve kan şekerini dengeleyici, kanser hücrelerinin gelişmesini engelleyici özelliğe sahiptir. Özellikte prostat kanserinde etkilidir. Yapılan çalışmalarda kanser hücrelerinin çoğalma hızını yavaşlattığı görülmüştür.

Kalp – Damar hastalıklarına iyi gelen şifalı bitkiler

  • Soğan: Kanı temizleme özelliği ile damar sertliğine yol açan kötü kolesterolü düşürür, iyi huylu kolesterolü yükseltir. Doğal antibiyotik olmasının yanı sıra potasyum minerali ile B ve C vitaminleri içerir. Şeker hastaları ve gebeler doktor kontrolünde tüketmelidir.

  • Keten tohumu: C, E ve K vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, bakır, demir mineralleri açısından da zengindir. Omega-3 Yağ Asidi içeriği yüksektir. Antioksidan özelliktedir ve kolesterolü dengeler. Aynı zamanda kan şekerini de dengeleyerek kalp-damar sağlığını korur. Düzenli olarak tüketimi kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterolü yükseltebilir. Salataya veya yoğurda 1 yemek kaşığı katılarak tüketilebilir.

  • Aspir: Antibakteriyel ve antioksidan özelliğe sahiptir. Kanı düzenler, pıhtılaşmasını sağlar. Pıhtılaşma problemi yaşayan, kan sulandırıcı ilaç alan bireylerin kullanması önerilmez. 1 gram aspir çiçeği bir bardak kaynar suda demlenerek tüketilebilir.

Alzheimer’a iyi gelen şifalı bitkiler

  • Tarçın: Kokusunun hafızayı kuvvetlendirici etkisi vardır. Sütlü tatlılara, salatalara eklenerek veya çay şeklinde tüketilebilir. Çay şeklinde içilecekse günde 1 fincan, toz halinde kullanılacaksa yarım çay kaşığı tüketmelidir. Günlük olarak bu miktardan fazla tüketilirse kabızlığa, kan şekerinin düşmesine neden olabilir.

  • Zerdeçal: Hastalığın ilerlemesini önlediği gibi hastalığın önlenmesinde de rol oynar. Yemeklere veya süte katılarak tüketilebilir. Ancak Zerdeçal, kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

  • Badem: Zengin E vitamini içeriği ile günlük 5-6 adet tüketilirse hastalığın ilerlemesini etki yapar. Günlük tüketimi bir avucu geçmemelidir. Önerilen miktardan fazla tüketim kilo artışına, bazı ilaçlarla etkileşime girerek alerjiye, artan lifin sindirilememesi sonucu kabızlığa yol açabilir.

Diyabete (şeker hastalığı) iyi gelen şifalı bitkiler

  • Tarçın: Lif bakımından zengin olması nedeniyle sindirimi kolaylaştırır, kan şekerini dengeler. Günlük yarım çay kaşığı baharat olarak veya 1 çubuk tarçınla demlenmiş bir fincan çay şeklinde tüketimi uygundur.

  • Badem: Yüksek lif ve zengin doymamış yağ içeriğinin yanında düşük karbonhidrata sahip olması nedeniyle de düşük glisemik endekse sahiptir. Kan şekeri yükselmelerini önlemeye ve uzun süreli tokluk sağlamaya yardımcı olur. Kahvaltıda 5 adet zeytin yerine 6 adet badem tercih edilebilir veya ara öğünlerde süt ürünleri veya meyveyle tüketilebilir.

  • Pırasa: Yüksek besin lifli, A, C, K ve B6 vitamini yönünden zengin bir sebzedir. Yapılan çalışmalarda pankreastan insülin salınımını uyararak kan şekerini ve yüksek kolesterolü düşürdüğü gözlenmiştir. Buharda kısa sürede pişirilirse besin kayıpları önlenir ve daha sağlıklı bir tüketim yolu elde edilir.

Bağışıklık sistemi zayıflığına iyi gelen şifalı bitkiler

  • Sarımsak: Doğal bir antibiyotiktir. Kalp ve bağışıklık sistemini güçlendirir, bağışıklık sistemi hücrelerini artırır. Günlük 2 diş sarımsak kullanımı yeterlidir. Tansiyon hastaları kontrollü tüketmelidir.

  • Zencefil: İltihaba, kan pıhtılaşmasına, kolesterole ve kalp hastalıklarına olumlu etkide bulunur. Antibakteriyel ve antioksidan özelliğe sahiptir. Çay şeklinde veya yemeklerde baharat olarak kullanılabilir. Günlük 4 gramdan fazla kullanılmamalıdır. Fazla tüketimi mide ekşimelerine, ritim bozukluklarına yol açabilir.

  • Kivi: Yüksek C vitamini içeriğiyle yaz kış tüketilebilecek, bağışıklık güçlendirici bir meyvedir. 1 adet kivi günlük C vitamini ihtiyacının karşılanmasında fayda sağlar. Önerilen miktardan fazla tüketmek, cilt sorunlarına, ishale ve bulantıya sebep olabilir.

Kolesterole iyi gelen şifalı bitkiler

  • Ceviz: Kanda zararlı kolesterolün birikmesini önler, yüksek kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığını engeller. Günde 2 adet ceviz yemek, yorgunluk ve bitkinlikte de etkilidir.

  • Badem: Düzenli tüketimi, iyi ve kötü kolesterol seviyelerini dengelemeye yardımcı olur. Bu özelliğiyle kolesterolün dengesizliği sonucunda oluşabilecek sorunlara karşı önlem alınmasında önemli bir yeri vardır. Günlük diyette ara öğün olarak 5-6 adet tüketilebilir.

  • Keten tohumu: Günde 50 gram kadar tüketildiğinde yüksek kolesterol problemi yaşayan bir yetişkinin kolesterolünü yaklaşık yüzde 14 azalttığı tespit edilmiştir. Sindirim sorunlarına da yardımcı olur. Yoğurda katılarak tüketilebilir

Uykusuzluk için kullanılabilecek şifalı bitkiler

  • Papatya çayı: Hazmı kolaylaştırıcı, ağrı kesici ve antiseptik özelliklere sahiptir. Hafif dereceli uyku sorunlarında yardımcı olur. Gebeler ve emziklilerde kullanımı önerilmez.

  • Çarkıfelek çayı: Sakinleştirici ve ağrı kesici etkisi ile uykusuzluk problemine iyi gelir. İçeriğindeki harmin maddesi mutluluk sağlayarak uykuya dalma zorluğunu engeller. Alkollü içeceklerle birlikte alınması önerilmez.

  • Yulaf ezmesi: İçeriğinde bol miktarda bulunan vitamin ve minerallerle sinir sistemine etki ederek rahatlatır ve stresten kaynaklanan olumsuz düşünceleri engeller. Sinir sistemini gevşeterek rahat bir uykuya yardımcı olur. Gece yatmadan 2 saat önce bir fincan yulafa süt veya yoğurt eklenerek tüketilebilir.

İştahsızlık ve şifalı bitkiler

  • Acı Yeşillikler (karalahana, roka): Sindirim enzimlerini uyararak sindirim sisteminin harekete geçmesine, hızlı çalışmasına ve iştahın artmasına olumlu etkide bulunur.

  • Kişniş: Kalsiyum, demir, magnezyum, sodyum gibi birçok mineral içerir. Yaprakları ve tohumları midenin güçlenmesine, sindirimin kolaylaşmasına ve iştahın açılmasına katkı sağlar. Diyabetliler için gebelik ve emzirme döneminde kullanımı önerilmez. Günlük ortalama 3 gram tüketilmelidir.

  • Nane: Ağız tadını yenileyip iştahı canlandırır. Çay olarak tüketmek daha etkilidir. Mide problemi olan bireyler nane tüketiminde dikkatli olmalıdır.

Anne sütü yetersiliği: Süt arttıran şifalı bitkiler

  • Rezene: Anne sütü için gerekli olan östrojen ve prolaktin üretimini teşvik eder, süt salınımını artırır. Günde 2 çay kaşığı kadar demlenerek 2 fincan tüketimi uygundur. Önerilenden fazla tüketimi iştah artışına, dolayısıyla kilo alınmasına neden olabilir.

  • Kimyon: Anneyi güçlendirerek süt yapımına katkıda bulunur ve demir içeriği sayesinde bu ihtiyacın giderilmesini de sağlar. Çay veya baharat olarak kullanılabilir.

  • Çörek otu: Anne sütünü artırıcı özelliğe sahip olmasının yanı sıra kalsiyum ve bakır kaynağıdır. Yemeklerde veya çekilmiş olarak bala katılıp tüketilebilir.

Boğaz enfeksiyonuna iyi gelen bitkiler

  • Adaçayı: Antimikrobiyal özelliğiyle boğazdaki iltihaplanmayı azaltır. Baharat olarak veya çay şeklinde tüketilebilir. Günlük 1-2 fincanı geçmemekte yarar vardır. Gebeler ve emziklilerde tüketimi önerilmez.

  • Okaliptüs çayı: Soğuk algınlığı, grip, nezle, bronşit gibi sorunlarda yatıştırıcı etkiye sahiptir. Emziklilerde ve gebelerde kullanımı önerilmez. Ayrıca astım veya böbrek hastaları doktor kontrolünde tüketmelidir. Fazla tüketimi mide bulantısı ve kusmaya neden olacağı için günde 2 fincandan fazlası önerilmez.

  • Kekik: Mineral yönünden zengin, antioksidan bir bitkidir. Boğaz enfeksiyonu ve soğuk algınlığına iyi gelmesinin yanında stres, gaz, şişkinlik ve baş ağrısı gibi sorunlara da çözüm sağlar. Kaynamış suya katılarak on dakika demlenerek tüketilebilir

Şişmanlık ve şifalı bitkiler: Hangi bitkiler zayıflatır

  • Mate çayı: Ödem atımını sağlar ve kabızlığı giderir. C, B-1, B-6 ve niasin gibi vitaminler bakımından zengindir, kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum gibi önemli mineralleri de içerir. Günde 2 fincandan fazla tüketilmemelidir. Aşırı tüketimi uykusuzluğa neden olabilir. Gebeler ve emziklilerde önerilmez.

  • Kuşburnu: C vitamini bakımından zengin olmasının yanı sıra içeriğinde bulundurduğu flavonlar, vitamin ve minerallerle de değerli bir besin kaynağıdır. Vücuttaki yağ oranını düşürücü ve kan şekerini dengeleyici etkiye sahiptir. Günde 2-3 fincan tüketimi uygundur.

  • Kırmızı biber: Sağlığa ve sindirim problemlerine iyi gelir; bağırsakların temizlenmesini sağlar. Yağ yakıcı etkisi ile şişmanlık sorununda da faydalıdır.

Kabızlığa iyi gelen şifalı bitkiler

  • Bamya: Sindirim sistemi için çok faydalı olan yüksek oranda lif içerir. Bamyadaki liflerin yardımıyla bağırsak hareketleri artar ve kilo vermekten kolon kanseri riskini azaltmaya kadar pek çok fayda sağlar. Taze olarak tüketilmesine özen gösterilmelidir.

  • Kuru kayısı: Selüloz içeriği ile sindirim sisteminin rahat çalışmasını sağlar. Pektin içeriği ile su dengesinin sağlanmasına yardım eder. Günlük olarak 1 porsiyon meyve yerine tüketilecek 4 adet kuru kayısı kabızlık problemi için fayda sağlayacaktır.

  • Trabzon Hurması: Lif bakımından zengin bir meyvedir ve mide ve bağırsak sorunlarının çözümüne yardımcı olur. Ayrıca bol miktarda B ve C vitamini içerir.

İshal ve şifalı bitkliler

  • Muz: Zengin miktarda kalori, protein, sodyum, potasyum, magnezyum, A, E, K ve C vitaminleri içerir. İshal sırasında kaybedilen minerallerin alınmasında faydalı olduğu için ishal tedavisinde muz tüketmek iyileşme sürecini hızlandırır.

  • Havuç: Haşlanıp ezilerek püre halinde tüketildiğinde ishal tedavisinde çözüm sağlar. Bu yolla daha fazla pektinden faydalanılır. İshalle kaybedilen mineral ve vitaminlerin yerine konulmasında da etkilidir.

  • Limon: İshale sebebiyet veren patojenleri yok eder. Suyu sıkılarak tüketilebilir


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol