"Alkolsüz içeceklere ilişkin bir hukuki metinde, içecek içeriğinde alkol bulunmasına cevaz veren bu düzenleme dikkatimizi çekmiş ve konu ile ilgili olarak Tüketiciler Birliği tarafından bir çalışma başlatmıştık. Gazozlarda alkol olduğunu tespit etmiş ve elde edilen sonuçları Tüketiciler Birliği olarak 11 Ekim 2006’da 'Gazozlarda alkol var' başlıklı basın açıklaması ile kamuoyuna duyurmuştuk. Bu basın toplantısından sonra tüketicilerden ‘kolalarda da var mı?’ bunu neden açıklamıyorsunuz gibi tepki ve talepler aldık.
Bunun üzerine en popüler olan Coca-Cola’da alkol olup olmadığının araştırılması konusunda Kayseri Tarım İl Müdürlüğü Gıda Kontrol Laboratuarına müracaat ettik.
Çalışma kapsamında piyasada satılan Coca-Cola markalı ürünün, etiketleri üzerinde yapılan incelemelerde, içeriğinde alkol bulunduğuna ilişkin bir bilginin olmadığı tespit edildi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Kayseri Tarım İl Müdürlüğü Gıda Kontrol Laboratuarına orijinal ambalajı içinde teslim edilen Coca-Cola şişesinde bulunan etil alkol analizi yaptırılmış ve şu sonuca ulaşılmıştır:
Coca-Cola’da 0.075 g/l etil alkol tespit edilmiştir.
‘Gazozlarda Alkol Var’ açıklamamızdan sonra kamuoyunda yapılan tartışmalar sonucu 10 üreticiden sadece 3 tanesi, ‘ürünlerimizde alkol yok, var olan alkol, fermantasyon (mayalanma) sonucunda oluşan alkoldür’ şeklinde görüş belirtmişlerdi. Yapılan açıklamalardan hiçbir bilim adamı ve tüketicinin tatmin olmadığı Tüketiciler Birliği’ne gelen telefon, e-posta ve mektuplardan anlaşılmaktadır. Bu açıklamamızdan sonra birçok bilim adamı ve mühendis ise gazlı ve kolalı ürünlerde bulunan Etil Alkolün fermantasyon sonucu oluşmadığı; tiryaki tüketici oluşturmak, dolum sırasında akışkanlığı hızlandırmak ve aroma çözücü olarak kullanıldığını ifade ve ispat etmişlerdi. Üç temel nedenin yanında etil alkol dışındaki çözücülerin daha pahalı olması nedeniyle, üreticilerin etil alkolü tercih ettikleri tespit edilmiştir.
COCA COLA ÖZÜTÜ İMALATI
http://www.gidaraporu.com/markalarimiz-farklide-olsak-biz-colayiz_g.htm
( Coca Cola Özütü ) Patronlar farklı farklı şişe ve kutulara koysalar da bizim hepimizin özütü bir, rengi bir, tadı bir, aynı yerden dağılır bütün dünyaya. Çünkü özütümüzün formulü gizlidir yalnızca Amerikadaki baş patronumuzun kontrolundadır.
Bizim en büyük büyük büyük anamız 1896 yılında Amerika’nın Atlanta şehrinde doğmuş. Burada yaşayan yahudi bir eczacı varmış. Adı John Stith Pemberton imiş. Daha önce migren ağrısını teskin edecek uyarıcı bir ilaç olarak gerçekleştirdiği coca bitkisinin yapraklarından ve cola bitkisinin cevizinden meydana getirdiği içeceği, "Pembertons Wine Cola" ismi ile Jakobun eczanesi ismini verdiği eczanesinde ilaç olarak satmaya başlamış.
Bu coca bitkisi Güney Amerika'ya mahsus yaprakları kokainli bir bitkiymiş , cola cevizi de kafein içeren bir bitkiyimiş. 1888'de yanına aldığı kafadengi ortaklarıyla Coca Cola Co. şirketini kurmuş, bu içeceğin adını da değiştirerek coca cola yapmış ve bu yeni şirketin de patentli ürünü haline gelmiş.
1905 yılına kadar 60 mg kokain içeren tonik bir içecek olarak satışına devam etmiş. Bu tarihlerde hem federal, hem ABD devlet yöneticileri bu içki ile halkın uyuşturulduğunu farketmiş, bu iddia üzerine cocanın kullanılmasını yasaklamak istemiş. Coca Cola Co.'nun avukatları daha önceden aldıkları patenti ileri sürerek, yoğun bir hukuk mücadelesi sonucunda çok cüzi miktarda cocanın tat verici olarak kullanılması iznini almışlar. Bu sonucu alan Coca Cola Co., bundan böyle prensip olarak güya coca ihtiva etmeyen, ama sembol olarak coca aroması bulunduran bir meşrubat olarak satışına devam etmiştir. Bütün dünyaya da özüt olarak ihraç edilmektedir.
Güney Amerika’dan gelen haberlere göre; COCA Cola'nın halen kullandığı coca ve cola yaprakları Güney Amerika'dan geliyormuş. Eğer siz kişi olarak Amerika'ya valizinizde biraz coca yaprağıyla giriş' yaparken gümrükte yakalanırsanız uyuşturucu veya uyancı kaçakçılığı yapıyor diye tutuklanıyormuşsunuz. Halbuki Coca Cola her sene 8 ton civarında kokain içeren coca yaprağını Güney Amerika'dan ithal etmeye devam ediyormuş. Coca Cola, bu kokain içeren coka yapraklarını içecek içinde kullanmadan önce yaprakların içindeki kokainin elimine edildiğini (decocainized flavor esence) iddia ediyormuş.
Fakat bu elimine edilen kokainin nerede kullanıldığı konusunda hiçbir bilgi yokmuş. Coca Cola'nın formülü gibi içeriğinde kokain kullanıp kullanmadığı da bir sırmış. Coca Cola özütü diye sizin bilmenizi istemediği maddeyi veya maddeleri saklıyor. Siz de bu içeceğin içinde tam olarak ne olduğunu bilmeden tüketiyorsunuz.
Başta Amerika, Kanada ve Batı Avrupa'da halk yüksek miktarda şeker ihtiva eden Coca Cola gibi gazlı içeceklerin zararlannı anlamaya başladıktan sonra kolalı içeceklerden da uzak durmaya başladı ve böylece bu tip meşrubatların satışları 2004 yılından itibaren yavaş yavaş gerileme göstermiş. Ama dünyada hala tedavülden bir türlü düşmüyoruz. İnsanları bağımlı yapmaya, sağlıklarını bozmaya üzülerek devam ediyoruz.
Coca Cola, Pepsi Cola, Müslümanlarının Qible-cola'sı, Zamzam-cola'sı, Mecca-cola'sı, Kristal-cola'sı ve cola-Turca'sı gibi isimlerimiz var ama formüllerimiz birbirimizden farklı değil. Hepimizde formulü sır olan özütten bir payımız var. Üstelik içimize insanların sağlığına çok zararlı olduğu söylenen katkı maddeleri ekliyorlar. Bu katkılardan bazıları şöyle; Fosforik asit, Karamel, CO2, Aspartam, Sakkarin. Terkibimizde bulunan bu katkı maddeleri için dünyanın bağımsız bilim adamları tarafından bildirilen tehlikelerden bahsedelim:
Sayısız deneyler sonucu sağlığa çok zararlı olduğu ortaya çıkan Aspartam'ın ve Kanada'da 30 yıldan fazla süredir yasak olan yine insan sağlığına zararlı "sakarin"in hiçbir zararı olmadığı söylemleri, bu tatlandırıcıyı kullanan firmalar tarafından sürekli iddia edilmekte olduğuna bakmayın. Bu firmaların başında da Coca Cola gelmektedir. DR. Russel Blaylock 'Öldüren Tad (The Taste That Kils)' adlı eserinde Aspartam'ın tehlikelerini gözler önüne sererken, kanserli hücreleri daha hareketli hale getirdiğini ve böylece vücudun diğer taraflarına da yayılmasını hızlandırdığını ve şeker hastalığını tetiklediğini belirtmiştir.
Bağımsız bir şekilde doğruyu yazıp söyleyen bilim adamları, bu çok büyük finans gücüne ve politik bağlantılara sahip organize güçler karşısında seslerini fazla duyuramamaktadırlar. Bu güçler; lobi güçleriyle, reklamlarla, karşılıklı finansal çıkarlarıyla medyanın büyük bir bölümünü de susturmayı başarıyorlar. Şu anda ele geçiremedikleri ve onları çileden çıkaran, internetteki sağlıkla ilgili bağımsız haberler veren web sayfalan ve bloglardır. İSVEÇ'TE Karölinska Institute, 1997-2005 arası, 8 yılda 80 bin kişinin yediği gıdaları takip etmiş. Bu gözlem sırasında 131 kişi pankreas kanseri olmuş. Bu kişiler suni tatlandıncılı gazozlu-kolalı içkilerden en azından günde iki defa (kutu/ şişe) içen grubun içindeymişler.
Sekerli ve Gazlı Meşrubatların meydana getirdiği Terör; gazlı, kolalı içecekler; yüksek kalorili, aşın şekerli, besin değeri hemen hemen hiç olmayan, çokça tüketilen, kötü içeceklerin en başında geliyor. Bu gün sudan sonra en çok tüketilen içecekler colalı içeceklermiş. Bizden söylemesi; bütün colalı içecekler alkol gibi kolaylıkla bağımlılık yapmaktadır. Yüksek şeker içerikli gıdalann erken yaşlanmaya sebep olduğu da ayrı bir gerçektir. Bu tip meşrubatların sağlığa 10 tane temel zaran olduğu belitiliyor uzmanlar tarafından:
1- Şişmanlığa sebep olur. 2- Karaciğere zararlıdır. 3- Dişlerde çürümeye neden olmaktadır. 4- Kronik böbrek hastalıklanna ve böbreklerde taş oluşumuna neden olmaktadır. 5- Diyabet (Şeker) hastalığını tetiklemektedir. 6- İçindeki asit mide ekşimesine ve reflü oluşmasına sebep olur. 7- Yine içinde bulunan fosforik asit kemiklerin zayıflamasına, kemik kınlganlığının artmasına (osteoporoz) neden olur. 8- Yüksek tansiyona sebep olur. 9- Kalp hastalıklarını tetikler. 10- Özellikle aç karnına içilen kolalı içecekler ülser hastalığına yakalanma şansını arttırır.
California eyaletinin kansere yol açtığı düşünülen maddeler listesinde yer verdiği 4 – metilimidazol sebebi ile, Coca Cola ve Pepsi'yi üreten şirketler, California yasaları gereği ürünlerine kanser uyarısı konmaması için bu içeceklerin formülünde bulunan karamel boya maddesini daha az kullanacak şekilde formullerini değiştiriyorlarmış. Ama nafile bizim o kadar zararlı taraflarımız varki işin içinden çıkamazlar. Deveye sormuşlar neden boynun eğri dye o da cevap vermiş nerem doğru ki. Tıpkı bizim gibi, bizim neremiz doğru ki. Bizi insanların çılgınlar gibi tüketmelerine çok üzülüyoruz.Bir gün akıllarını başlarına getirseler de cola içmekten vazgeçseler inanın biz de rahat edeceğiz insanlar da
COLA VE KANSER
http://www.gimdes.org/kolada-alkol-alarmi.html
Coca Cola’da kanserojen madde bulundu Kolada alkol alarmı
“İngiliz gazetesi Dailymail, Coca-Cola’nın içinde bulunan bir boya maddesinin kanser yapıcı özelliğinin klinik deneylerde ortaya çıktığını yazdı.”
“Fransa Ulusal Tüketim Kurumu’nun araştırmasına göre, 19 kola ürününün çoğunda litre başına 20 küpe eşit şekere rastlandı. Lightlardaki tatlandırıcılar sağlığa zararlı çıktı.”
Biri İngiltereden, diğeri Fransadan son günlerde medyamızda yeralan çok önemli iki haber…
Haberlerin detaylarına bakarsak şöyle;
“İngiltere’de satılan Coca-Colaların içindeki boya maddesinin kanser yapıcı olduğu ortaya çıktı. Yetkililer bu maddenin yasaklanması gerektiğini söyledi.
İngiliz Dailymail gazetesinin haberine göre, ABD’de bir sağlık merkezi, Coca-Cola’ya karamel rengini veren kimyasal madde hakkında uyarıda bulundu.
ABD sağlık açısından tehlikeli bir kimyasal madde olan methylimidazole (4-MI) seviyesini son zamanlarda azaltarak yeni bir üretim sürecine geçti.
Fakat İngiltere gibi Coca-Cola’nın alkolsüz içecek olarak en çok satıldığı ülkelerde henüz bu önlemler alınmadı.
Yapılan çalışmalar, İngiltere’de satılan Coca-Cola’da 4-MI miktarının 135 mcg olduğunu, yani ABD ‘de satılandan 34 kat daha fazla olduğunu göstermekte.
Kaliforniya sağlık yetkilileri, 4-MI oranı 30mcg ve üstünde olan içeceklerin üzerinde sağlık uyarısının bulunmasını zorunlu hale getirecek yasanın kabul edilmesi için uğraşıyor. Bu güvenlik önlemi İngiltere’de uygulanacak olursa tüm Coca-Cola kutularının üzerinde uyarı yazılması gerekecek.
Ulusal Toksikoloji Programı tarafından 2007 yılında yayınlanan çalışmaya göre, uzun süre 4-MI’a maruz kalan dişi ve erkek farelerde akciğer kanseri tespit edildi.
Malcom Klark, Coca-Cola’nın kanser yapıcı madde kullanarak İngiltere’deki insanların sağlığını hiçe saydığını, oysa ki şirketin tüm dünyadaki müşterilerinin sağlığına saygı göstermesi gerektiğini söyledi.
Klark, İngiltere’de hükümetin diyabet, obezite ve diş çürümesine sebep olan içeceklerin, halkın sağlığını korumak için kontrol altında olması gerektiğini ekledi.
Üreticiler 4-MI kullanılmadan da karamel rengin elde edilebileceğini, ancak bunun 4 kat daha pahalı olduğunu söylüyorlar.
Coca-Cola 4-MI’ın insan sağlığına zararı olmadığı konusunda ısrar ederken, şirketin İngiltere’deki şubesi, içeceklerde kullanılan karamel rengin değiştirileceğini ancak bunun için kesin bir takvim vermenin mümkün olmadığını söyledi. (Rota Haber)”
“Fransa’da yapılan bilimsel bir araştırma, şeker deposu kolanın obeziteye yol açtığını ortaya koydu. “60 Millons de consommateurs” (60 Milyon Tüketici) isimli dergi, Fransa Ulusal Tüketim Kurumu’nun (INC) kolalı içecekler üzerindeki araştırmasının sonuçlarına açıkladı. Dergi, ülkede sağlık tartışmasına yol açan sonuçların “şaşkınlık verici” olduğunu ve bu içeceği tüketenlerin artık daha temkinli olması gerektiği yorumunu yaptı. En büyük tehlikenin koladaki şeker miktarıyla ilgili olduğunu belirten INC, tam 19 kola markası (Coca-Cola, Pepsi, Auchan, Cora, Casino, Leader Price, Man U-Cola, v.b.) üzerinde yaptığı araştırmada; şeker, tatlandırıcı, katkı maddeleri, kafein ve alkole rastladı. Çoğunda litre başına 100 gramdan fazla, yani 20 küpe eşit şekere rastlanırken, bu rakam Coca- Cola’da 18, Pepsi de ise 17 olarak açıklandı. “Light” kolaya gelince; tatlandırıcı miktarının “vücuda zarar verecek kadar çok oranda” olduğu belirildi. Kurum, fazla şeker tüketiminin başta obezite olmak üzere, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklara yol açtığı hatırlattı.
Daha önce gazlı içeceklerde bulunduğu bilinmeyen “terpen”in doğal ürün bileşeni olarak a r o m a yaratmakta kullanıldığı keşfedildi. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde kanserojen olarak kabul edilen fosforik asit veya amonyum sülfat karamel E150D isimli gıda renklendirmekte kullanılan tartışmalı içeriğin de kola üretiminde kullanıldığı ortaya çıktı.
En şaşırtıcı veriyse kolada alkola rastlanması oldu. Aralarında Coca-Cola, Pepsi Cola, Coca-Cola Light Coke ve Coke Zero’nun da bulunduğu 10 içecekte alkole rastlandığını belirten uzmanlar, bu oranın ülkede alkollü içecek kabul edilen yüzde 1.2 oranından çok daha düşük, 0.001 oranında olduğunu bildirdi. Bu da litre başına 10 mg alkole karşılık geliyor. Fransa’daki Coca-Cola direktörü Michel Pepin “gizli formülü gereği” bazı aşamalarda alkolün kullanılmış olabileceğini belirtti.”
Peki colalar böyle de aynı katagoride olan diğer meşrubatlar, boyalı boyasız, sentetik aromalı, aspartam tatlandırıcılı gazlı, gazsız ve enerji gurubu meşrubatlar daha mı az hırlı? Meşrubat patronlarının bütün dünya ülkelerinin meşrubat mevzuatlarına koydurdukları maddeye göre hepsinde %0.3 e kadar alkol bulunmasına izin verilmiş. Yani isimleri her ne kadar alkolsüz meşrubat olsa da bu katagoride yer alan bütün meşrubatlar % 0.3 alkol içerebilme iznine sahiptir. İçlerine koydukları boyaların, aromaların, koruyucuların, sentetik tatlandırıcıların,kokain, kafen, taurin, inositol, karnitin, kreatin gibi sağlık ve dini helallik yönü ile kritik maddellerin tehlikeleri de caba.
GİMDES olarak 2005 yılından itibaren bu mevzuda yaklaşık 40 a yakın makale yayınlandı.
Lutfen mesrubat-cocacola-enerji-icecekleri linkini tıklayarak bilgi sahibi olabilirsiniz
Gıda sektörünün en tartışmalı ürünlerinden biri olan kolanın helal olup olmadığı yıllardır tartışılıyor.
HELAL PLATFORM ÖZEL HABER – Üretim sırasında aromaların alkolle muamele edilmesi nedeniyle çeşitli arama raporlarında küçük miktarlarda da olsa alkol tespitleri zaman zaman gündeme geliyor.
Bu araştırmalar takva sahibi insanların gazlı içeceklere şüpheyle yaklaşmasına ve uzak durmasına neden olmakta. Satışlarını artırmak isteyen kimi firmalar alkol kullanmadıkları beyanlarını deklare ederken Cola Turka helal sertifikası alarak kola piyasasında bir ilke imza attı.
Gelişmeyi sosyal medya hesaplarından “Türkiyenin ilk helal sertifikalı kolası” şeklinde duyuran Cola Turka yeni bir akımın önünü açtı. Daha önce Türkiye’de helal sertifikası almış bir kola markası bulunmuyor.
Endonezya kökenli Hafsa Halal isimli sertifikalama firmasından helal sertifikasını alan Cola Turka bu adımıyla tüketiciyi memnun edebilecek mi bunu zaman gösterecek. Zira sertifikalama kuruluşu olan Hafsa Halal Türkiye’de pek bilinen bir kuruluş değil. Zaman zaman helal sertifikalama konusunun suistimale uğruyor olması, tüketiciyi güvenilir ve tanınan bir sertifikalama kuruluşundan alınan sertifikalara yönlendiriyor.
Türkiye’de 2008 yılında helal sertifikalama sistemini ilk kez uygulamaya başlayan dernek olan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Derneği olan GİMDESdenetimlerinin sıkı ve helal sertifikalama şartlarının titiz olması ile biliniyor. Tüketici tarafından referans olarak kabul edilen GİMDES logosu helal hassasiyeti olan tüketiciler tarafından ürünler üzerinden aranıyor. Cola Turka’nın ilk helal sertifikalı kola olduğunu duyurmasını memnuniyetle karşılayan tüketicilerin yanı sıra keşke GİMDES’ten sertifika alsaydı diye yorumlayanlar da oldu.
TSE Coca Colaya Sertifika Vermedi
Türkiye’de yaygın olarak sertifikalama yapan bir diğer kuruluş ise TSE. Geçtiğimiz yıllarda Cocacola’nın TSE’den helal sertifika almak için başvurduğu ancak olumsuz yanıt aldığı haberleri gündeme düşmüştü. Gerkeçe ise gizli kola formülünün TSE denetmenlerine açılmamış olması olarak belirtilmişti.
COCA COLA TSE KURUMUNDAN HELAL SERTİFİKA ALAMADI
https://www.aksam.com.tr/guncel/coca-colanin-helal-sertifikasi-125-yillik-gizli-formule-takildi--144748h/haber-144748
Helal gıda sertifikalarıyla ilgili konuşan TSE Başkanı Hulusi Şentürk, 'Bir kola şirketi bize başvurdu, helal gıda sertifikası almak istediğini söyledi. Formülünü istedik, vermedi. Biz de kendisine 'helal belgesi' düzenleyemedik Ama aynı firma gitti Malezya'dan aldı' dedi. Şentürk'ün sözünü ettiği kola firması Coca-Cola .İstenen formül ise 125 yıldır özel bir kasada kilitli
Mehmet Ali Ergün
Türk Standartları Enstitüsü önemli bir kurum... Önceki akşam bir araya geldiğimiz TSE Başkanı Hulusi Şentürk, bu kamu kurumuyla ilgili hayli şaşırtıcı bilgiler verdi. TSE'nin 2011'deki faaliyet geliri 194 milyon liraydı. Kar ise tam 18 milyon lira... Yüzde 9 kar marjıyla çalıştıklarını söyleyen Başkan Şentürk rakamlar etrafında 'işlerin tıkırında' gittiğini uygun bir dille anlattı.
Konu sertifikalardan açılmışken helal gıda belgeleri de masada konuşuldu. Başkan Şentürk'ün anlattıklarına göre TSE, geçen temmuz ayından bugüne tam 117 helal gıda belgesi vermiş. 'Hangi sektörler aldı?' diye de sorduk, kabaca şu listeyi sıraladı: 'Tavukçular, kırmızı etçiler, çay, suçukçular yoğurtçular...'
Kolacılar var mı?' diye de merak ettik, şunları paylaştı: Kola üreten bir şirket bize başvurdu. Kendisinden iki şey istedik; Ya girdilerinizi verin ya da formülünüzü bizimle paylaşın... İkisini de vermedi. Ne kullandığını bilmiyorum, nasıl helal belgesi vereyim Ama aynı firma Malezya'da bunu aldı.'
TSE Başkanı Şentürk, ısrarlı sorularımıza rağmen kola firmasının ismini paylaşmadı. Ama küçük bir araştırma yapıp, Şentürk'ün 23 Nisan'da Girişimci İşadamları Vakfı'nın bir organizasyonundaki konuşmasına ulaşınca bu firmanın Coca-Cola olduğu ortaya çıktı. Hulusi Şentürk, o konuşmasında şunları söylemişti: "Coca-Cola'ya helal sertifikası verilmiş. Kullandığı formülü açıkladı da ben mi duymadım "
COCA COLA SAĞLIĞA ZARARLIDIR
Lütfen Alttaki Linki Tıklayınız
https://www.google.com.tr/search?q=COCA+COLA+SA%C4%9ELI%C4%9EA+ZARARLIDIR&source=lnms&sa=X&ved=0ahUKEwiz2Pjo-8bbAhUGhywKHY4nDekQ_AUICSgA&biw=1517&bih=735&dpr=0.9